2016 yılında olduğumuza göre artık web tasarımında da bazı şeyleri değiştirmenin vakti geldi. Bazı tasarımsal hataları ve eskimiş yöntemlerin yerine konulabileceklere göz atalım istedik.
İyi bir web tasarımcı olmanın ilk yolu, neyin çalışıp neyin çalışmadığını bilerek hareket etmekten geçer. Bir müşterinin web sitesinde her detay belli bir amaç için tasarlanmıştır ve günlük trendlere en yakın görünüme sahip olan her zaman en iyisi olur. Maalesef bu işte bazen bir kısır döngü oluşur ve belli şeylere takılıp kalınır. Gereksiz eklemeler vs. derken web sitesi çok işlevsel bir hale gelmeyebilir.
Biz de bunlardan kurtulmak için belli bazı çözümleri inceledik.
1. Header'daki Sosyal Medya İkonları
Müşterinin her seferinde siteye bir ziyaretçi alırsa, bu küçük çaplı bir başarıdır. O zaman neden onlara "sosyal medyamıza da göz atın" adı altında bir çıkış uyarısı yapasınız ki?
Sosyal medya kampanyalarının asıl görevi, müşterinin sitesine sosyal medya platformları üzerinden yönlendirme yapmaktır, yani aslında tam tersi. Bu nedenle de sayfadaki ziyaretçinin aynı amaçla da olsa da site dışına çıkarılması, ziyaret amacını bozmaktan başka bir şey olmamış oluyor. Çünkü dikkati dağılmış ve bir daha sayfaya geri dönmemiş oluyor.
Onun Yerine;
Burada gerçek amaç sosyal medya araçlarını kolay tıklanabilir butonlara dönüştürmek yerine, adres gibi eklenti olarak siteye eklemek. Bu, ayrıca sayfa ziyaretçilerinizi Facebook sayfasını beğenme gibi aktivitelere de daha etkin bir biçimde yönlendirecektir. Unutmayın ki her şey sayfa içinde başlar, yani ziyaretçinizi görmek istediğiniz yerde.
Sosyal medya plugin'lerini web sayfasının en altına eklemek de işe yarayan bir yöntemdir. Kullanıcı header'da Instagram'ı gördüğü an basmak yerine sayfa içinde vakit geçirmiş olur. Yani sosyal medya araçları arandığı zaman bulunabilir olmalı ama çok da göze batmamalı diyebiliriz.
2. Stok Görseli Gibi Stok Görseli
Web tasarımda geniş ve yatay formlu görsel kullanımı çok moda ve bu tarz görsellerin etkileşimi artırdığı bir gerçek. Ancak maalesef bu formata uygun görseli ararken stok fotoğraf klişesine takılıp kalındı ve her web sayfasında belli başlı görseller ön plana çıkmaya başladı. Orijinal ve doğal olmayan, aşırı yapay ve gerçekçi olmayan fotoğraflar kullanan sayfalar, ziyaretçileri bir süre sonra rahatsız etmeye başladı.
Onun Yerine;
Bunun için yapabileceğiniz birçok seçenek mevcut ancak burada da web sitesinin bütçesi devreye giriyor.
Önceliğiniz özelleştirilmiş fotoğraflar kullanmak olmalı, yani (varsa) kendi veri tabanınız. Ziyaretçiler görsel konusunda çok net ve ciddidir, kalitesiz görsel kullanan web sayfasını bir kalemde silerler. Bu nedenle yalnızca bu amaç için uğraşan bir kişiyi işe alırsanız uzun vadede çok iyi bir yatırıma imza atmış olduğunuzu fark edeceksiniz.
Bir diğer seçenek ise stok fotoğraf üyeliği, ancak çok doğru bir seçim yapmanız gerekiyor. Yüksek kaliteli ve stok gibi durmayan fotoğraflar seçebilirseniz, sayfanız daha nitelikli görünür.
Bazı durumlarda daha düşük çözünürlüklü bir imaj, daha yüksek çözünürlüklü ama "fake" bir imajdan daha fazla tercih sebebi olabiliyor. Artık gerçekçi fotoğraflara sahip olan stok siteleri bile kuruldu, bu sayede sanki ziyaretçi kendini Instagram'da geziyormuş gibi hissediyor.
3. E-Posta Linkleri
Web sayfası tasarlarken eğer "Biyografi" gibi bir alan oluşturduysanız, e-mail linkleri mutlaka sayfada yer alacaktır. E-mail, iş dünyasında birebir etkileşim için en etkili yoldur. Ancak e-mail linki kullanımının bazı getirileri olabilir.
Öncelikle bir e-mail link'ine tıkladığınız zaman bilgisayar sizi otomatik e-mail sunucusuna bağlar (ör. Outlook) ve e-mail adresini kişilerinize otomatik olarak ekler. Bu hem kullanmayacağınız bir programa tıkladığınız için doğal bir sorun, hem de sonrasında o adresi kopyala-yapıştır yaparken sıkıntı çıkacağı için problemli bir yöntemdir.
Ayrıca en kötüsü de e-mail linklerine tıkladığınızda robotlar tarafından size spam mail gelmeye devam eder.
Onun Yerine;
Eğer web sayfanızda "İletişim" sekmesi varsa oraya form doldurma konseptli bir e-mail sistemi kurabilirsiniz. Böylece tek bir şablonda istediğiniz tüm veriler elinizde olacaktır. Bu tarz iletişim formlarında karşı tarafın e-mail adresi vermesi gerektiği için, siz siteye düşen e-mailleri kolayca cevaplamış oluyorsunuz. Ayrıca form e-maillerinin Google mail'de bir filtreleme sistemi bulunuyor. Yani Gmail kullanıcıları web sitelerindeki iletişim formlarıyla mail takibini oldukça kolay bir hale getirebiliyorlar.
Yine de e-mail adresini web sayfanıza eklemeniz gerekiyorsa, bunu link olarak eklememek daha doğru olacaktır. Bu sayede spam mail'lerin önüne kolaylıkla geçmiş olduğunuzu fark edeceksiniz.
4. Müşteri Odaklı, Yani "Reklam Kokan" Satış Metni
Tasarımla ilgisi olmayan ama bir web sitesinde en çok ihtiyaç duyacağınız şey iyileştirilmiş pazarlama metinleridir. Ancak bu alanda çoğu zaman bir dolu yanlış sözcüğün bir arada kullanımından doğan methiye dolu tamlama öbekleri kullanılır. Gerçek şudur ki ziyaretçi bu fotokopi metinlere inanacak kadar niteliksiz değildir.
Ziyaretçilerinizin sayfanızdan asıl almak istedikleri şey, hizmetiniz hakkındaki temel bilgidir. "Bu ürün/hizmet tam olarak nedir, bana ne gibi bir fayda sağlayacak, benim yararıma nasıl işleyecek?" gibi temel soruları sitede gezerken kafasında döndürür durur. Dolayısıyla "Tıklayın, kazanın!/ Ayrıcalıklarınızın farkına varın." gibi aslında hiçbir şey ifade etmeyen kelime grupları, laf kalabalığından başka bir şey olmayacaktır.
Aynı şekilde; "1975'den beri aynı kaliteyle hizmet…" gibi bir cümledeki firmanızın kuruluş tarihi, ziyaretçilerinizi pek ilgilendirmiyor ve onlar için o kadar da mühim değil. Dolayısıyla büyük puntolarla buna benzer metinler yazmak, yalnızca yanlış yere dikkati yönlendirmek olacaktır.
Onun Yerine;
Pazarlama metinleri, aslında ne kadar tükenmiş bir alan gibi görünse de biraz yaratıcılıkla web sitenizi bu alanda kurtarılmış bölge yapmanız mümkün. Bu işe öncelikle net olmaktan ve ziyaretçiye beklentisini direkt olarak söyleyerek başlayabilirsiniz. Eğer bir fayda söylemek çok iyi bir çözüm olmayacaksa, ziyaretçinin karşılaşmayacağı bir zorluktan bahsedebilir, korktuğu şeyin asla başına gelmeyeceği gibi firmanızın garanti içeren herhangi bir yönünden bahsedebilirsiniz.
Her zaman işe yarayan ve oldukça kullanılan negatifi (ya da ayrıcalıklı olduğunuz alanı) pozitife çeviren bu akımın reklamcılıktaki genel adı Point of Difference'dır. Yani kendi farklı yönünü ortaya koyarak rakiplerinden kolayca sıyrılmak da diyebiliriz.
5. Şeffaf CTA Butonları
Şeffaf butonlar hayatımıza dış görünüşün fonksiyondan daha önemli olduğunu kanıtlamak için girmiş gibi. Geçen yıldan beri etkisini gösteren bu trend, bir buton oluşturmak için içini boyamak yerine kontür çerçeve yapmak olarak tanımlanıyor. Bu minimal ve sade tasarım, mükemmel görünse de bir küçük bir sorun yaratıyor; tıklanma oranını oldukça azaltıyor.
Bunun muhtemel sebebi, içi saydam oluğu için buton gibi görünmemesi. Yalnızca bilinçli kullanıcı tarafından tıklanıyor olsa da bu online dünyada maalesef yeterli değil.
Onun Yerine;
Burada çözüm, klasik yöntemlere başvurmak. CTA yapmak istediğiniz temel alanlarda geleneksel butonları kullanmalısınız. İşte mükemmel CTA butonu tasarlamak için bazı ipuçları:
Şeffaf CTA butonlarını web sitenizde ikinci tercih olarak kullanabilirsiniz. Bu yöntem ilk olarak erişilmesini istediğiniz CTA butonuna da öncelik verecektir.
Kullanıcı trendlerinin hızla değiştiği web tasarım trendlerinde öne çıkan bazı hususlara değindik. Öncelikli olarak samimiyet ve doğallık arayan sayfa ziyaretçileri; karışık olmayan, basit ve göze hitap eden web sayfalarında gezinmeyi tercih ediyorlar.
Genel mantık şu şekilde: Eğer web sitenizi kendi firmanızın/işinizin/ürününüzün/hizmetinizin doğal bir sunumu olarak görürseniz, anlatımlarınız ve kullandığınız öğeler de buna bağlı olarak daha doğru olacaktır. İşinizin ve kendinizin online alanda bir yansıması olan sayfanızı güzelleştirmeniz için ilk yapmanız gereken, mekanik ortamdan samimiyet ve doğallığa yumuşak bir geçiş yapmaktır.